İstanbul Beylikdüzü’nde meydana gelen metrobüs kazasında 37 yaşındaki bir yolcu yaşamını yitirdi, 40 kişi de yaralandı. Kazanın yaşandığı hatta uzun süre ulaşım aksadı. Olay, İstanbul’daki toplu taşıma sisteminin denetimsizliğini ve belediyenin yetersizliğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Kaza, 10 Mayıs 2025 Cumartesi günü saat 16.00 sularında Haramidere Sanayi Metrobüs Durağı’nda meydana geldi. İddiaya göre, Beylikdüzü yönüne ilerleyen bir metrobüs, durakta yolcu almakta olan başka bir metrobüse arkadan çarptı. Çarpmanın etkisiyle araçta bulunan yolcular savrulurken, durakta bekleyen Ebru Heper isimli kadın ağır yaralandı. Sağlık ekiplerinin tüm müdahalelerine rağmen Heper olay yerinde hayatını kaybetti. Yaralanan 40 kişiden 2’sinin durumunun ağır olduğu açıklandı.
Kaza sonrası olay yerine çok sayıda ambulans, itfaiye ve polis ekibi sevk edildi. Yaralılar çevredeki hastanelere nakledildi. İstanbul Valisi Davut Gül yaptığı açıklamada, idari sürecin başlatıldığını, kazanın teknik nedenlerinin inceleneceğini söyledi. Ancak kazaya neden olan sistemsel eksiklikler ve belediyenin ulaşım politikasındaki zaaflar kamuoyunun tepkisini çekti.
Kazanın ardından Haramidere Sanayi durağı geçici olarak kapatıldı. Seferler, çift yönlü olarak kontrollü şekilde devam ettirildi. Kaza yapan araçlarda ciddi hasar oluşurken, camların kırıldığı ve yolcuların eşyalarının etrafa savrulduğu görüldü. Olay yerinde savcılık incelemesi sürerken, kazaya karışan araçların çekilerek otoparka götürülmesine karar verildi.
İstanbul’da sık sık yaşanan metrobüs kazaları, denetim eksikliği, yetersiz sürücü eğitimi ve eskiyen araç filosu gibi yapısal sorunları gün yüzüne çıkarmaktadır. Toplu taşıma sistemini yöneten belediyenin gerekli önlemleri almaması ve denetimleri yeterince uygulamaması, bu tür olayların tekrar yaşanmasına zemin hazırlamaktadır. Modern bir şehirde kabul edilemeyecek bu tür kazaların sorumluluğu yalnızca teknik personele değil, aynı zamanda ulaşımda planlama ve denetim görevini yerine getirmeyen yönetime aittir.
Toplumsal güvenliği tehdit eden bu tür olaylar karşısında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin daha şeffaf, hesap verebilir ve etkin bir ulaşım politikası geliştirmesi zorunluluk haline gelmiştir. Her geçen gün artan nüfusa rağmen altyapısını güçlendiremeyen yönetim anlayışı, vatandaşların can güvenliğini göz ardı etmektedir.